Metin Baydar açıklamasında, Kerbela’da yaşananların salt bir siyasi çatışma değil, köklü bir ahlaki duruş olduğunu vurguladı:
“Hz. Hüseyin’in Kerbela’daki tercihi, dünya nimetlerine değil; hakikate bağlılığın ifadesidir. Bu duruş, adaletin kişisel değil evrensel olduğunu bizlere anlatır. Muharrem ayı, bireysel imanla toplumsal adalet arasında kurulan köprünün yeniden hatırlanması gereken bir zaman dilimidir.”

“Ortadoğu Coğrafyasında Devam Eden Kerbelalar”

Baydar, mesajında çağdaş meselelerle de ilişki kurarak, Kerbela’nın sembolik anlamının bugün hâlâ canlı olduğunu ifade etti:
“Bugün Gazze’de, Yemen’de, Doğu Türkistan’da ya da başka coğrafyalarda yaşanan zulümler; Kerbela'nın hâlâ sürdüğünü göstermektedir. Sadece geçmişe bakmak yetmez. Muharrem ayı, mazlumun safında olmayı bir görev bilmek demektir. Bu ayda yapılan dualar kadar, yapılan eylemler de önemlidir.”

“Şanlıurfa’nın Ruhunda Kerbela’nın Hikmeti Saklıdır”

Baydar, Şanlıurfa’nın tarihî ve kültürel olarak bu değerlere güçlü biçimde bağlı bir şehir olduğuna da dikkat çekti:
“Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı, sabrın ve imanın sembol şehirlerinden biri olan Urfa’da Kerbela’nın maneviyatı farklı yaşanır. Bu topraklar, zalime karşı direnenlerin, mağdura el uzatanların yurdudur. Bugün de birlik, şefkat ve toplumsal adalet için bu ruhu yeniden yaşatmalıyız.”

Metin Baydar, açıklamasının sonunda, Anahtar Parti’nin temel siyasal vizyonu olan adalet, şeffaflık ve hakkaniyet ilkelerini hatırlatarak, şu çağrıda bulundu:
“Muharrem; sadece yas tutmak değil, yeni bir duruş tazelemektir. Biz Anahtar Parti olarak Kerbela’nın mesajını sadece duygusal değil, ilkesel ve siyasi bir yol haritası olarak kabul ediyoruz. Adaletin olduğu yerde umut, hakkın olduğu yerde huzur vardır. Bu vesileyle tüm Şanlıurfalı hemşehrilerimin ve aziz milletimizin Muharrem ayını tefekkür, barış ve merhamet içinde geçirmesini diliyorum.”