‘PKK SEMPATİZANLIĞINDAN DEVLETE HİZMET HAYALİNE UZANAN BİR YOLCULUK’

Karasu, Osmaniye fuarında tanıştığı bir genç üzerinden toplumsal dönüşüm imkanını anlattı:
“Yaşar Kemal hayranı, karakteri İnce Memed gibi yaşayan biri… Kürt kimliğini savunuyordu, PKK sempatizanlığı vardı. Ama konuştuk, tartıştık, beraber çalıştık; sonunda bu düşüncelerden uzaklaştı.”

‘EĞİTİM VE ADALETLE GENÇLERİ KAZANIRSINIZ — YILLARIN ŞAHİDİYİM’

Karasu, o gencin Türkiye’de üniversite okuduğunu, Kamu Yönetimi mezunu olduğunu ve tavsiyesi üzerine kaymakamlık sınavına girerek 95 puan aldığını aktararak, “Devlete hizmet etmek isteyen bir genç ortaya çıktı. İşte dönüşüm böyle sağlanır.” dedi.

‘GENÇLERİN ÖNÜ AÇILSIN — BİR ÜLKE DÖNÜŞSÜN’

Bu örneği Türkiye’nin bugünkü yönetişim krizine bağlayan Karasu, “Bir gencin hayatı değişebiliyorsa, ülke de değişebilir. Ama bugün sistem liyakatı değil sadakati seçiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi geçmişi mücadeleyle yoğrulmuş bir kurucu isim olarak Karasu, bu hikâyeyi sadece insani değil aynı zamanda siyasi bir mesaj olarak sundu:
“Gençlerin önüne adaletli bir kapı açılırsa, enerjilerini devlete hizmete yöneltirler. Kapatılırsa kırılırlar. Türkiye’nin bugün en büyük sınavı budur.”

‘BİZ KUTUPLAŞTIRMAK İÇİN DEĞİL KAZANMAK İÇİN SİYASET YAPIYORUZ’

Karasu, yıllardır sahada temas eden bir siyasetçi olması sayesinde benzer örneklere sıkça tanık olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“İYİ Parti’nin farkı burada; biz insanları etiketlemek değil kazanmak istiyoruz. Konuşarak, anlatarak, güven vererek çok şey değiştirebiliriz. Yeter ki gençlere fırsat verilsin — Türkiye’nin yarınları o gençlerin omuzunda yükselecek.”